B.D.D.K.’nın Yeşil Varlık Oranı Tebliğ Taslağı

İklim değişikliği ile küresel düzeyde mücadele; sera gazı emisyonunun azaltılması, iklim değişikliğinden kaynaklanan etkilere uyum sağlanması, iklim değişikliği ile mücadeleye ve sürdürülebilir bir yeryüzünü yaratmaya yönelik alınacak aksiyonların finansmanının sağlanması olmak üzere üç ana eylem planından oluşmaktadır. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir finansman yapısının oluşturulması iklim değişikliği ile mücadelede başarıya ulaşılmasında önem taşımakta ve burada başlıca görev finans sektörüne ve bu sektörü düzenleyen kurumlara düşmektedir.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu geçtiğimiz günlerde Yeşil Varlık Oranı Hakkında Tebliğ taslağını kamuoyunun görüş ve değerlendirmelerine sunarak bu konuda önemli bir adım atmıştır. 

Yeşil Varlık Oranı Nedir?

Yeşil Varlık Oranı (YVO), bir kredi kuruluşunun tabi olduğu Yeşil Taksonomi ile uyumlu ekonomik faaliyetlerin finansmanında kullanılan varlıklarının kapsam dahilindeki toplam varlıklarına oranını ifade etmektedir. Başka bir deyişle YVO, yürürlükteki Taksonomi ile uyumlu finansal varlıkları bankaların toplam varlıklarının yüzdesi olarak gösteren orandır. Oranın yüksekliği, finansal kuruluşun sürdürülebilir iktisadi faaliyetlere atfettiği önemin göstergesi olmaktadır. 

Yeşil Varlık Oranının Hesaplanmasının Nedenleri

Bankacılık sektörünün çevresel sürdürülebilirliğe katkısının anlaşılması, sektörün iklimle bağlantılı finansal risklerinin belirlenmesi ve yönetilmesi, iklim finansmanı ile ilgili verilerin doğruluk ve şeffaflığının sağlanması, iktisadi birimlere yeşil dönüşüm kapsamında izleyebilecekleri somut kriterlerin sunulması, kuruluşların sürdürülebilirlik performanslarının karşılaştırılabilmesi, finansal kaynaklarının yeşil alanlara yönlendirilmesi, sürdürülebilirlik açısından sakıncalı iktisadi faaliyet alanlarına yönelik finansmanın kısıtlanması, uluslararası yeşil finans piyasalarından kaynak sağlanmasının kolaylaştırılabilmesi için yeşil varlık oranının hesaplanması gerekmektedir. Taslağı sunulan Tebliğ ile YVO’nın hesaplanmasının Avrupa Birliği standartlarında bir metodolojiye bağlanması hedeflenmektedir. 

Tebliğ, yerel düzenlemeleri ve banka uygulamalarını da dikkate almakla birlikte ülkemizde henüz ulusal yeşil taksonomi yürürlüğe konmamış olduğundan  ağırlıklı olarak AB Taksonomi çerçevesine dayanmaktadır. Ulusal taksonomimizin yürürlüğe girmesinin ardından Tebliğde değişiklik yapılarak metinde ve eklerinde AB Taksonomisine yapılmış atıfların ulusal taksonomiye atıflarla değiştirilmesi öngörülmüştür.

Yeşil Varlık Oranı Tebliğinin Ana Hatları 

Taslak yönetmelikte, bankaların faaliyetlerinin çevresel sürdürülebilirliği ve çevresel hedefleri nasıl ve ne ölçüde dikkate aldığını ve bunlara ne düzeyde katkı sağladığını gösteren oranlar anahtar performans göstergeleri olarak tanımlanmıştır. 

Bankaların çevresel sürdürülebilirliğe katkısı için birincil anahtar performans göstergesi ise yeşil varlık oranıdır. Oran bankaların konsolide olmayan bilançolarında yer alan uyumlu varlıkların, uygun varlıklara bölünmesi ile hesaplanacaktır. 

YVO’nın payını oluşturan uyumlu varlıklar; çevresel hedeflerden bir ya da daha fazlasına önemli ölçüde katkıda bulunma, diğer çevresel hedeflere önemli zarar vermeme ve asgari sosyal güvenlik önlemlerini sağlama koşullarını aynı anda yerine getiren ekonomik faaliyetlere ilişkin bilanço içi finansal varlıkların itfa edilmiş maliyet ile ölçülen brüt tutarlarının toplanması ile hesaplanacaktır.

Çevresel hedefler ise AB taksonomisinde yer alan; iklim değişikliğini azaltma, iklim değişikliğine uyum, döngüsel ekonomiye geçiş, su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, kirliliğin önlemesi ve kontrol altına alınması ve biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve restorasyonu hedeflerinden oluşmaktadır.

Uygun varlıklar, AB Taksonomisinde teknik tarama kriterleri kapsamında belirlenmiş tüm ekonomik faaliyetlere ilişkin bilanço içi finansal varlıkların itfa edilmiş maliyet ile ölçülen brüt tutarlarının toplanması ile hesaplanacak ve YVO’nın paydası olarak kullanılacaktır. 

Yeşil varlık oranı hesaplamasında “uyumlu” olarak dikkate alınacak varlıkların çevresel hedeflerden bir ya da daha fazlasına önemli ölçüde katkıda bulunma koşulunu yerine getirebilmesi için ilgili Tebliğ ekinde yer alan teknik tarama kriterlerini karşılaması, uyumlu olarak belirlenen vadeli varlıkların, vadeleri boyunca teknik tarama kriterlerini sağladığının teyit edilmesi ve izlenmesi gerekmektedir. 

Yeşil Varlık Oranı Tebliğinin Bankalara Getireceği Yükümlülükler 

Tebliğin yürürlüğe girmesi ile birlikte, bankaların finanse ettikleri faaliyetlerin AB Taksonomisinin sürdürülebilir olarak tanımladığı kriterleri ne ölçüde karşıladığını gösteren ölçülebilir kanıtlar sunmaları gerekecektir. 

Varlıkların AB Taksonomisine uyumlu olup olmadıkları hakkında veri toplanması ile hangilerinin YVO’nın payına uyumlu varlık olarak dahil edilmesi ya da hariç bırakılması gerektiğinin belirlemesi ve belgelemesi gibi bankalar açısından operasyonel risk ve maliyet getirebilecek iki önemli görev söz konusudur. Oranın bu süreçte yapılabilecek hatalardan dolayı yanlış hesaplaması sonucu bankaların YVO’nın düşük çıkması ve finansmana ulaşmalarının güçleşmesi veya tam tersine çevre dostu olmayan alanlara finansman sağlanmaları ve bunu yeşil finansman olarak göstermeleri gibi arzu edilmeyen sonuçlar doğabilecektir. 

Diğer taraftan, özellikle kredi kullanan şirketlerin; muhasebe sisteminin yetersizliği, sürdürülebilir finansal raporlama standartlarının uygulanmasında yaşanabilecek aksaklıklar, yeterince ayrıntılı veri bulunmaması, düzenlemenin anlaşılmaması ya da anlaşılması yönünde çaba sarf edilmemesi gibi nedenlerden dolayı AB Taksonomisine uyumlarını hesaplamaya hazır olmamaları ve bankalara yeterli desteği sağlayamamaları ihtimali de endişe konusudur. 

Öneriler

Benzer endişelerin YVO’nın Avrupa Birliği’nde devreye alınması sırasında yaşanması sebebi ile Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ve Avrupa Bankacılık Federasyonu (EBF), AB Taksonomisinin temel bankacılık ürünlerine uygulanması konusunda çok sayıda bankanın katılımı bir çalışma grubu oluşturmuş ve sürecin kolaylaştırılmasına yönelik çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur. 

AB Taksonomisinin temel bankacılık ürünlerine uygulanması için sektör kılavuzları geliştirilmesi, sertifikasyon ve standart belirleme kuruluşlarının iktisadi faaliyetlerin AB Taksonomisi ile uyum özelliklerini netleştirici adımlar atması, AB Taksonomisinin uygulanmasını kolaylaştıracak araçların geliştirilmesi yoluyla verilerin toplanmasının ve işlenmesinin basitleştirilmesi, kredi kullanan kurumların veri sağlama imkanları ile bankaların AB Taksonomisi'ni uygulama ve açıklama kabiliyetleri arasındaki zaman uyuşmazlığını giderecek önlemlerin hayata geçirilmesi bu tavsiyeler arasında yer almaktadır.

BDDK tarafından yayımlanan YVO Tebliğ taslağının Teknik Tarama Kriterleri bölümünde, uyumlu varlıklar belirlenirken bankaların Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme süreçlerine atıfta bulunulmaktadır. Bu süreçlerde olumlu olarak değerlendirilmiş yatırımlara yönelik krediler YVO hesaplamalarında uyumlu varlık kabul edilmektedir. Bankaların Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme süreçlerinde standart sağlanması açısından IFC Performans Standartları, EBRD Performans Gereklilikleri, Ekvator Prensipleri ve benzeri uluslararası düzenlemeler de referans alınarak ülkemizde tüm bankalar tarafından uygulanacak asgari standartları belirleyecek bir düzenlemenin yapılmasında yarar bulunmaktadır.

Tebliğ taslağında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na bilanço dışı varlıklar yeni ilave anahtar performans göstergeleri tanımlama, yeşil varlık oranı ve ilave anahtar performans göstergeleri için alt sınır belirleme, bu sınırları banka bazında farklılaştırma, belirlenen sınırlara uyum sağlamayan bankalara yönelik, ilave sermaye yükümlülüğü dâhil olmak üzere, gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmektedir. 

YVO, sürdürülebilir ekonomiye geçişte uygulanabilecek para ve kredi politikaları açısından bir referans değer oluşturacaktır. Dünyadaki uygulamalara bakıldığında YVO’nın sürdürülebilir finansmanı teşvik edip, çevre dostu olmayan, karbon yoğun faaliyetleri kısıtlayacak yönde bir politika aracı olarak kullanıldığı görülmektedir. Kurula YVO ile olarak yukarıda sayılan yetkilerin verilecek olması dünyadaki uygulamalara benzer yeşil para ve kredi politikalarının ülkemizde de uygulanması açısından ileriye dönük, yerinde bir karar olarak değerlendirilmektedir. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kamu Sermayeli Mevduat Bankalarının Enflasyonist Ortamdaki Performanslarının Analizi

İhracat ve Döviz Kazandırıcı Hizmetler Reeskont Kredisi Uygulamasında Yeni Dönem

Zombi İşletmeler; Nedenleri, Sonuçları ve Politika Önerileri